Tasavvufi nüktelerle hakikate yürümek…
Kün
Varlığın tescillenmesi hakikatıdır. Hak Teala’nın ol emriyle ezel bezminde takdir ettiği varoluş vizesinin onaylanmasıdır. Bir avuç toprağın ruhun kanadıyla kanatlanmasıdr. Hallak-ı daim olan ezel ve ebed sultanının kâinatı nice güzel can ile süslemesidir. Herşeyin onu andığı şu varlık âleminde herşeyin onu zikretmesidir. Kün emri her an verilmekte olan bir emir olup her an tecelli etmektedir. Bu noktada bir salik her an yaratıldığın farkına varmalı her nefeste bunun şükrünü eda etmelidir.
Kün emriyle can verdin şu topraktan bedene
Tek çare sendendir cananım içimdeki eleme
Can
Varlık sahrasında hissiyat olarak yaratıcıyla irtibat kurabilme noktasında farkındalığı artan bir emanettir. Azrail aleyhissalamın ellerinde son bulacak bir seferin koşucusudur. Can ruhun bedene konulmuş seyyar bir mülküdür. Güneşin tecelli etmesi gibi şu varlık okyanusunda suyun yüzünde bir parlayan bir sönen ışıklar misali her an var olup her an yok olmaktadır. Muhyi ve mümit ismin tecellisi ile her an yaratılmaktadır. Bu kutlu yolun yolcuları can isimli nakışı seyrederken nakkaşlar nakkaşını unutmamalıdır.
Can sensin canan sensin canda tensin
Akan gözyaşımı rahmetinle silensin
Gönül
Hak ve hakikat güneşinin tecelli ettiği kalpteki yüksek kürsüdür. Gönül âlemlere sığmayan hak nazarının sığdığı bir yerdir. Gönül küfür fırtınasında aşk gemilerinin sığındığı tek limandır. Gönül cesedi ruhun menziline düşüren cansızı canlı kılan ruhun ağlarının toplandığı mekândır. Gönül ölümsüzlük güneşinin doğduğu ufuktur. Hak yolunun yolcuları gönüllerini ayrık otlarından temizlemeli ve onu her türlü kötülüklerin pasından korumalıdırlar.
Gönül ilminden oku sevda sıratından geç
Ey yolcu eğri olanı bırak doğru olanı seç
Aşk
Aşk can piyangosuna vuran en büyük ikramiyedir. Aşk saltanatların başlangıcı esaretin son bulmasıdır. Aşk gönül kabesini tavaf ederek ruhun haccını tamamlamaktır. Aşkın önünde dağlar boynunu bükmüş öylece beklemektedirler. Aşk bir kurşun gibi dönen döne gelir ve kalbi bulur. Artık kalp ne kutlu bir yaranın sancısıyla kanamaktadır. Aşkın ötesi zulüm aşkın ötesi yokluktur.
Aşk ilinde doğanlara aşk ilinde ölenlere ne mutlu. Bir salik aşkın alevden denizinde yüzmek istiyorsa ilkönce Hak ateşinin narında yanmalıdır. Unutulmamalı ki bir ateş başka bir ateşe zarar veremez.
Aşk ki kalbimin denizinde batan bir gemidir
Aşk canımın canıdır aşk ki ruhumun dinidir
Cezbe
Kaynayan sütün taşması gibi gönül kabında taşan aşk iksirinin taşması ruhun şu etten kafese sığmamasıdır. Cezbe bir şimşek gibi gönül
göğünde çakınca bir an için maddenin perdesi kalkar. Cezbeye düşmüş bir salikte akıl bir an için iptal olmuştur. Cezbesiz bir kalp ışıksız bir gece gibi karanlıktır. Bu noktada bir salik hayret kalesini kuşatarak alışkanlıklarının çemberini kırmalı ve ruhunun göklerinde Hak şimşeklerinin çakışını seyretmelidir.
Ey gül bahçesinde sermest olan şeyda bülbül
Acep nasıl bir güldür seni böyle çıldırtan gül
Ruh
Kurumuş balçığa hak tealanın üflediği kutlu nefestir. Beden ölür fakat o ölmez. Ruh varlığın şifresidir. Canımızın kara kutusudur. Ancak dünya hayatından sonra açılacak olan bir kara kutudur. Ruh Allahın ayetlerinden bir ayettir. Onun hakkkında gerçekten çok az şey bilmekteyiz. Hak yolunun yolcusu beden sağlığına verdiği önem kadar ruhunun ihtiyaçlarını da gözetlemeli ve Hakkın zikriyle onu beslemedir.
Dağın kalbinden sökülen bir yanardağ gibi
Ruhta can mağmasından püsküren bir alevdir
Onun önünde bir an duramaz faniliğin seli
Beden nasıl bir cüceyse ruhta koca bir devdir
Mehmet Baş
www.HaberKültür.Net