Fetih 1453 filmine büyük bir heyecanla gittim. Kafamda bu filmi eleştiren kişileri sorgulayarak gittim. Parasını böyle bir işe yatıran Faruk Aksoy’u takdir ederek gittim. Ben bu filme beğenme kasdıyla ve takdir hisleriyle gittim.
Beğendim de.
En azından bir tarih filmi yapma gayretine giren herkesin karşısına dikilecek olan “emek” faktörünü beğendim. Daha da bir tarih filmi yapmak isteyen olursa, çıtasını bu filme göre belirleyecek. Bunu biliyorum. En çok da bunun için beğendim.
Fakat.
Filmin kalitesini ve emeğini takdir ederken çırılçıplak bir gerçeği ifade etmeden geçersek bunun hesabını veremeyiz.
Efendim,
2008 yılında, sanat yönetmenliğini Serdar Tuncer’in yaptığı, müzikleri Atilla Sever tarafından icra edilen, senarist ve
yönetmen koltuğunda ise Murat Çeri’nin oturduğu bir animasyon film çıktı ortaya. Filmin adı: Fatih Sultan Mehmet ve İki Papaz.
Fetihten hemen sonra gerçekleşen ve kısaca Osmanlı ahlakını anlatan bu filmin girişinde bir kartal uçuyordu. Kartal İstanbul semalarını şöyle bir dolaştıktan sonra Ayasofya’nın kubbesine konuyor sonra buradan yeniden havalanıyordu. Gökyüzünde süzülürken kamera kartalın gözüne yaklaşıyor, göz bebeğinden girerek yine Ayasofya’ya geçiş yapıyordu.
Ben bu sahneden çok etkilenmiştim. Güzel bir detaydı. Murat Çeri’yi takdir etmiştim içimden.
Fetih 1453’ü izleyenlere bahsettiğim sahne pek tanıdık gelmiştir. Zira Fetih 1453’te bu sahne neredeyse aynen kullanılmış. Bunu söylemekteki kastım, bu güzel ve emek çekilmiş filmi kötülemek değildir. Asla böyle bir niyetim yok. Fakat birilerinin belki de beynini çatlatarak ortaya koyduğu sanatsal bir detayı aynen kullanmak reva mıdır?
Fatih’i bir kartal motifiyle eşleştirmek belki her iki yönetmenin de aklına gelmiş olabilir. Fakat bunun çekim açısı da mı aynıdır?
Sorularım bu filmi gölgelemeyecek ve başarısını sorgulatmayacaktır, bunu biliyorum. Zaten maksadım da bu değil.
Maksadım Murat Çeri isimli sessiz ve başarılı yönetmenin hakkını teslim etmektir.
Doğru elbet anlaşılacaktır.
Ahmed Pak
HaberKültür.Net